Kimyasal bir madde, sabit kimyasal bileşime ve ayırt edici özelliklere sahip, özgün bir madde türüdür.
Kimyasal maddeler, tek bir element ya da kimyasal bileşikler şeklinde bulunabilir. İki veya daha fazla kimyasal madde tepkimeye girmeden bir araya getirilebiliyorsa, kimyasal bir karışım oluşturabilirler. Bir karışımdan istenen derecede bir kimyasal madde ayrıştırıldığında, elde edilen madde kimyasal olarak saf kabul edilir.
Kimyasal maddeler, bileşimleri ve yapıları temel alınarak iki ana gruba ayrılır: organik maddeler ve inorganik maddeler. Organik maddeler genellikle karbon içerir ve canlı organizmalarda bulunur; örneğin şekerler, proteinler ve yağlar. İnorganik maddeler ise genellikle karbon içermez ve tuzlar, metaller ve mineraller gibi maddeleri kapsar
Genel olarak organik maddeler, karbon içeren bileşiklerdir ve karbon atomları, çok çeşitli organik bileşiklerin oluşmasını sağlayan temel yapısal iskeleti oluşturur. Yeryüzünde (ve muhtemelen evrenin diğer bölgelerinde) “canlı” olarak tanımlanabilecek her şey, temel olarak organik bileşiklere dayanır. Gıdalar, yağlar, proteinler ve karbonhidratların tamamı organik bileşiklerdir. Hemoglobin, klorofil, enzimler, hormonlar ve vitaminler gibi hayati öneme sahip maddeler de bu kategoriye dahildir
Inorganic Chemical Substances:
Ayrıca, ilaç endüstrisinde kullanılan diğer birçok madde de organik bileşiklerdir. Pamuk, yün, ipek ve sentetik liflerden üretilen giysiler; odun, kömür, petrol ve doğal gaz gibi yaygın yakıtlar; vernik, boya, emaye gibi kaplama malzemeleri; antibiyotikler ve sentetik ilaçlar; doğal ve sentetik kauçuk; boyalar; plastikler; zehirli maddeler vb.-tüm bu maddeler organik maddeler sınıfında yer alır.
Daha basit bir ifadeyle, inorganik bileşikler organik bileşiklerin tersidir. İnorganik bileşiklerin ne olduğunu daha iyi anlayabilmek için önce organik bileşikleri neyin “organik” yaptığını bilmek faydalıdır. İnorganik bir bileşik, genellikle karbon-hidrojen bağları (C-H bağları) içermeyen bileşik olarak tanımlanabilir. Ayrıca, inorganik bileşikler çoğunlukla minerallerden oluşur ya da jeolojik kaynaklıdır ve karbon-hidrojen bağı içermezler. Her zaman olmasa da, çoğu inorganik bileşik bir metal içerir.
Bununla birlikte, inorganik maddeler kapsamında değerlendirilen sayısız bileşik vardır. Aslında evrende bulunan bileşiklerin büyük çoğunluğu inorganik yapıdadır. Bu nedenle, inorganik bileşiklerin gerçek hayatta çok geniş bir kullanım alanı ve uygulama yelpazesi bulunmaktadır. Dünyada var olan pek çok bileşik inorganik olduğundan, bu bileşikler çok farklı formlarda olabilir ve çok çeşitli özellikler gösterebilir.
Endüstriyel ya da inorganik kimya, temel olarak maddeleri büyük ölçekte daha kullanışlı hale getirme sanatıdır. Erişilebilir maddelerin istenilen özelliklere sahip ürünlere dönüştürülmesi genellikle belirli bir süreç izlenerek gerçekleştirilir. Bu süreçler; öğütme, çeşitli bileşenlerin karıştırılması, çözündürme, ısıtma, maddelerle etkileşime sokma (yeni bileşiklerin oluşmasına yönelik kimyasal ya da biyokimyasal reaksiyonlar), soğutma, buharlaştırma ya da damıtma, kristal büyümesi, süzme vb. işlemleri içerebilir.
Binlerce kimyasal madde bulunmaktadır. Bunların bazıları tüketim mallarının üretiminde, bazıları enerji üretiminde, bazıları ise başka endüstriyel kimyasalların sentezinde kullanılmaktadır. Aşağıda en önemli türlerinden bazıları sıralanmıştır:
Endüstriyel Kimyasallar:
Bu kimyasallar en yaygın kullanılan maddeler arasında yer alır. Genellikle saflık dereceleri daha düşük ancak maliyetleri daha uygun olur. Oldukça çeşitlidirler ve çoğu fabrika, atölye ve sanayi alanında kullanılırlar. Örnekler arasında çeşitli sülfatlar, asitler, bazlar, klorürler, karbonatlar, nitratlar ve oksitler sayılabilir.
Gıda Endüstrisinde Kullanılan Kimyasallar:
Gıda sınıfı kimyasallar, genellikle koruyucu, dengeleyici ya da belirli tat, aroma ve renk oluşturmak amacıyla gıda üretiminde kullanılır. Bir kimyasalın gıda sınıfında değerlendirilebilmesi için uluslararası sağlık otoriteleri tarafından onaylanması gerekir. Bu hammaddeler genellikle daha yüksek saflık derecesine sahiptir.
İlaç Endüstrisi Kimyasalları:
İlaçların çoğu ya kimyasal bileşiklerden oluşur ya da belirli kimyasal formüllere sahip etken maddeler içerir. Bazı kimyasallar ve çözücüler, doğrudan ilaçların hazırlanmasında kullanılır. Bu maddeler genellikle antibakteriyel özellikleri, düşük toksisiteleri ya da ilaç sentezinde sağladıkları fayda nedeniyle tercih edilir.
Deterjan Kimyasalları:
Deterjan Kimyasalları:
Deterjanlarda kullanılan kimyasallar genellikle yüzey aktif özellik taşır. Bu bileşikler hem su hem de organik ortamlarla etkileşime girerek yağ ve lekelerin giderilmesini sağlar. Ayrıca, bakteriyel zarları bozarak mikroorganizmaların ölmesine neden olabilirler.
Su Arıtma Kimyasalları:
Su, hayati bir elementtir ve önemi herkesçe bilinir. Su arıtma kimyasalları, atık suyun veya endüstriyel suyun tekrar kullanılabilir hale getirilmesinde kullanılan bileşiklerdir. Koagülasyon (pıhtılaştırma), çökelme, pH dengesi, dezenfeksiyon gibi çeşitli kimyasal arıtma aşamalarında kullanılırlar
Kimyasal Gübre Hammaddeleri:
Topraktaki bitkilere gerekli besin maddelerini sağlamak, zararlı böcek ve hastalıkları ortadan kaldırmak için kullanılan maddelerdir. Genellikle manganez, magnezyum, çinko, demir gibi elementleri içerirler. Genellikle endüstriyel saflıkta bulunurlar ve tarım sektöründeki önemlerinden dolayı dünya genelinde en çok kullanılan kimyasal maddeler arasında yer alırlar.
Kimyasal Çözücüler:
Çözücüler, kimya alanındaki en önemli maddelerden biridir. Çözücüler olmadan birçok kimyasal reaksiyon gerçekleşemezdi. Tıp, gıda, sanayi, araştırma ve ilaç gibi birçok alanda yaygın olarak kullanılırlar.
Laboratuvar Kimyasalları:
Bunlar, araştırma laboratuvarlarında kullanılan laboratuvar sınıfı kimyasal bileşiklerdir. Hassas deneylerde kullanıldıkları için yüksek saflıkta (genellikle %99 ve üzeri) olmaları gerekir. Merck, Sigma-Aldrich, PubChem gibi tanınmış üreticiler, bu yüksek saflıkta laboratuvar kimyasallarını üretmektedir.